Bir çok blog veya internet sitesinde gezinirken merak ettim. “Altın fiyatlarını etkileyen faktörleri nasıl yazmışlar, nasıl okuyuculara aktarmışlar, ya da okuyan anlayacak mıymış dur bi bakalım” dedim.
Yazıların çoğunda altın fiyatlarının arz ve talebe göre belirlendiğinden bahsedilmiş. Eğer arz ve talep oranlarında bir değişiklik olursa altının fiyatı da değişecekmiş. Dünya’da mali değere konu olup arz ve talebin fiyatı belirlemediği bir ürünün olduğunu mu düşünüyorlardı acaba? Neyse. Olaya kendi kalemimden netlik getirmek istedim. Ne okurun, ne yazarın anlamadığı yazılardan uzak oldukça basit anlatacağım. “Altın Fiyatlarını Etkileyen Faktörler Nelerdir?”
Altın nedir?
Altın, yumuşak, parlayan ve sarı renkte, tahminlere göre yer küre’nin milyonda birini oluşturan, doğada serbest bir halde bulunan ve kolay işlenebilme özelliğinden dolayı ilk çağlardan itibaren insanların en çok ilgisini çeken kıymetli metallerden birisi olmuştur.
Altın Fiyatlarını Etkileyen Faktörler Nelerdir?
Biraz önce altın fiyatlarının arz ve talebe göre değiştiğini belirten yazılar okuduğumu söylemiştim. Bizim bu tarz yazıları okurken aklımıza gelen sorular doğal olarak “yahu! tamam da arz ve talep nelerden etkilenir?” dediğinizi duyar gibiyim. Altının arz ve talebini etkileyen dört temel faktör vardır.
Bu faktörler;
- Küresel Enflasyon
- Küresel Likidite
- Küresel Jeopolitik Risk
- Küresel Reel Faiz Oranlarıdır.
İşte bu dört temel faktördeki değişim arz ve talep üzerinde değişikliğe neden olacak, sonucunda altın fiyatlarında değişmeler gözlenecektir.
Biraz daha açalım:
1. Küresel Enflasyon
Enflasyon en basit tanımıyla fiyatlar genel seviyesindeki artışı ölçen bir göstergedir. Enflasyonun olduğu bir ortamda paranın alım gücü düşer, örnek olarak geçen sene 10 liraya alabildiğimiz 2 metre kumaş ile bu sene aynı parayla 1.5 metre kumaş alabilmemiz enflasyonun var olduğu bir ortamı yansıtır. Yani özetle, biraz önce bahsettiğimiz gibi paranın alım gücünü düşürücü etkisi vardır. Bu yüzden yatırımcılar paralarını korumak için altın taleplerini artırırlar. Küresel enflasyonun olduğu ortamda altın fiyatlarında genel olarak yukarı yönlü baskı oluşacağını söylemek yanlış olmaz… Küresel enflasyonun düşüş trendinde olduğu bir dönemde ise altın fiyatlarının aşağı yönlü hareket edeceğini söylemek yanlış olmayacaktır.
2. Küresel Likidite
Küresel likidite ile altın fiyatları doğru orantılıdır. Likidite oranı arttıkça altın fiyatların yükselmesi, likidite oranı azaldıkça altın fiyatlarının düşmesi beklenir. Bunu en basit mantıkla yorumlarsak; bir tarafta 10 kg elma olsun, diğer tarafta 10 kg elma alabildiğiniz 10 lira… Elmalar hala 10kg iken mevcut tüm para 15 TL’ye çıktığında elmaların tamamını almak için 15 liranın tamamını vermek zorunda kalırsınız. İlk durumda elmanın kilosu 1 TL iken artan para ile(likidite) elmanın kilosunun 1.5 TL’ye çıktığını görürsünüz. Demek istediğim şu ki sınırlı kaynak altının karşısında, artan bir para arzı(likidite) mevcut ise altının fiyatı yükselecektir. Tam tersi durumunda ise altın fiyatları düşüş yönünde hareket edecektir.
3.Küresel Jeopolitik Risk
Sadece küresel jeopolitik risklerde değil, dünya’da meydana gelebilecek tüm riskler açısından yatırımcıların vazgeçilmez yatırım aracıdır altın. Dünya’nın en ücra köşesindeki ülkesinde de paraya çevrilebilir, en gelişmiş ülkelerinde de. Altının bu denli konvertibl olduğu gerçeğiyle çok net söyleyebiliriz ki herhangi küresel bir riskten kaçışın adresi altın olacaktır. Altın ticaretinin yüksek olduğu ülkelerde meydana gelebilecek savaş vesaire küresel jeopolitik riskler, altın fiyatlarının yükselebileceğini söylemek yanlış olmayacaktır. En basit örnekle şuan savaş içerisinde olan Irak ve Suriye’nin petrol ihracatları dünya petrol ihracatının azımsanamayacak bölümünü oluşturduğundan, bölgedeki en küçük bir riskin bile petrol fiyatlarına anında yansıdığını görmek mümkün.
4.Küresel Reel Faiz Oranları
En basit tanımıyla reel faiz, elde tutulan paranın maliyetidir. Eğer banka hesabınızda atıl olarak 1 yıl boyunca hiçbir yatırım yapmadığınız 100TL paranız var ise, reel faiz oranının %5 olduğunu düşündüğünüzde paranız aslında 5 TL değer kaybetmiş olmaktadır. Yani demek istediğim parayı elde tutmanızın maliyeti 5 TL olmuştur. Oysa 100 TL’nizi faize yatırsaydınız %5 reel faiz oranından 5TL getiriniz olacaktı. Altın’ın kendi yapısı gereği herhangi dönemsel bir getiri, faiz getirisi olarak yatırımcılarına piyasa fiyatındaki değişim haricinde hiç bir şekilde kazanç olanağı sunmaz. Reel faizlerin yükseliş trendinde olduğu bir dönemde yatırımcılar altını tercih etmek yerine, yatırım araçlarını tercih ederler. Sonucunda altın fiyatlarının aşağı yönlü hareket edeceğini söylemek yanlış olmayacaktır. Reel faizlerin düşüş yönünde hareket edeceği bir ortamda ise, altını elde tutmanın maliyeti azalacağından yatırımcılar altın talebini artıracak, artan talep sonucunda altın fiyatları yukarı bir seyir izlemesi beklenecektir.
Bu dört faktör altın fiyatlarını doğrudan etkileyen temel sebepler arasında yer almaktır. Çoğumuzun bildiğinin aksine “yaz geliyor, herkes altın alacak, altın fiyatları artar” düşünceleri, kesinlikle doğru değildir.
Altın uzun vadede ne olur? Uzun vadeli beklentisi nedir?
Genel anlamda uzun vadeli bir değerlendirme yapacak olursak altının ons cinsinden dolar fiyatı için dört temel faktörü inceleyelim:
- Küresel enflasyon oranlarında ciddi değişimlerin beklenmediği,
- Küresel likiditenin özellikle Fed tarafında daraltılacağı beklentileri,
- Jeopolitik risklerin küresel anlamda altın fiyatlarına etki edebilecek seviyede olmadığı,
- Reel faiz oranlarında ileriye yönelik artış yaşanacağı beklentileriyle,
altın fiyatlarının en azından orta vade içerisinde yatırımcısını sevindirmeyeceği bir seyir izleyeceğini düşünmekteyim. Olur da temel faktörlerde kuvvetli değişimler olur, o zaman tekrar düşünülür… Bu beklentinin altının dolar cinsinden fiyatı olduğunu tekrar hatırlatmak isterim. TL cinsinden gram altın olarak hesaplayan yerli yatırımcılarımız için altın fiyatının TL fiyatına da endeksli olduğunu hatırlatır, TL fiyatındaki değişmelerden de etkileneceğini belirtmek isterim.
Güzel bilgiler..
Ayrıca bu yazıyı okuyanlara bir bonus bilgi de benden,
dünyada altın fiyatı 1 troy once/usd olarak belirlenir. Yani dünya piyasasında 1 troy ounce ağırlığındaki altının USD olarak değeri söz konusudur. 1 troy ounce ise 31.1034768 gram eder.
Türkiyede gram altının fiyatı işte bu dünya piyasasında belirlenen ons/usd değerinden yola çıkılarak belirlenir. Dolayısı ile Türkiye’de altının fiyatı amerikan dolarının fiyatı ile doğrudan ilişkilidir. Bugün itibariyle gram altın 107TL’den işlem görüyor. Dünya piyasasında ise altın fiyatı 1118$/ons gözükmekte. Dolar kuru ise 2,98TL.
Şimdi hesaplayalım, 1 troy ounce 31.1034768 gram olduğuna göre, 1118$ / 31.1034768 = 35,95$ eder bir gram altının dünya piyasasındaki fiyatı. Şimdi bunu TL’ye çevirelim:
35,95 x 2,98 = 107 TL ile gram altının fiyatına ulaşmış olduk.
demek ki ülkemizde gram altına yatırım yaparken TL/dolar kurunun gidişatına ve dünya piyasasındaki altın fiyatına bakmamız lazım…
sevgiler..
Ekonomi yorumlari cok klasik kalmis.altin yorumlarinda hatalar fazla , dinamik degil.
ben yatirimci olarak konusuyorum bu yorumlarla 0 tl kazanirsiniz.
Osman bey, sitenin temel amacı okuyuculara para kazandırmak değil, okuyucuların bu tarz ekonomik bilgiler hakkında temel bilgilere haiz olmasını sağlamak ve anlaşılabilir bir dille bunları aktarmak. Bu şekilde düşünmediğiniz takdirde beklentinizi karşılaşmaması çok normal. Yanlış olduğunu düşündüğünüz bölümleri birlikte tartışarak değerlendirelim isterim.
Temel ekonomik degerlendirmeler acisindan sitenizin yeterli oldugunu dusunuyorum.yatirim stratejisi gelistirme ve surekli analizlerle ugrastigim icin olsa gerek biraz elestirinin dozunu kacirmisim.
basarilarinizin devamini diliyorum iyi calismalar.