Son zamanlarda ismini duymaya alıştığımız ve 2008 krizinde ABD’nin baş belası olan konut fiyatlarındaki balon için Türkiye ve diğer ülke
ler içinde çeşitli makaleler yazılmış, analizler yapılmış güçlü ve zayıf yönleri defalarca belirtilmişti. Bununla beraber birçok ülke konut fiyatlarındaki ciddi yükselişlere gerek konut kredi faizlerini, gerek diğer daraltıcı konularda çalışmaya gitmiş ve ülkeler konut fiyatlardaki aşırı yükselmelerin hızı kesilmişti.
Türk halkı olarak yatırım deyince insanlarımızın aklına para piyasası ya da sermaye piyasası araçları gelmek yerine, arsa, gayrimenkul, altın gibi varlıklar gelmektedir. Ocak ayının sonuna kadar merkez bankasının uyguladığı düşük faiz politikası da konut sermaye piyasası araçları yerine yatırımcıları gayrimenkul yatırımına yönlendirmiş ve bunun bir nebze olsa da fiyatların yükselmesinde talebi arttırıcı yönde etkisi olmuştur. Aşağıda göreceğimiz verilerden sonra da belki bu algının değişmeyeceğini düşünecek, belki de haklılık payının olduğunu da düşüneceksiniz. Son durumu birlikte grafiklerle inceleyelim..
Yukarıdaki grafikte 2006 – 2013 yılı sonuna kadar bankaların verdikleri konut kredilerini göstermektedir. Özellikle 2011 yılının 2. çeyreğinden sonra faizin de aşağı yönlü ve devamlı düşmesi konut kredilerinde ciddi artışlar meydana gelmiştir. Faiz oranlarının ve kredi miktarlarının konut fiyatları üzerindeki etkisi inkar edilemez.
Bir de TKFE verilerine göz atalım;
TKFE verilerine göre 2010 – 2013 arasında Türkiye genelinde %38 lik bir artış yaşanırken, İstanbul’da %49,01, Ankara’da %30,87, İzmir’de %38,91 oranında gerçekleşmiştir.
3 yıl içerisinde %50’ye yakın değer artışı yaşanmış İstanbulda. Bence çok ciddi bir tehlike var burada. 2008 de Amerika menşeili krizin de patlama sebebi konut fiyatları olduğunu göz önüne alırsak, Merkez Bankası’nın veya hükümetin bir şekilde müdahale etmesi gerekecektir. Tabi bu arada 28 Ocak tarihinde faiz oranlarının yükseltilmesi konut piyasası için de olumlu bir etki yaratacaktır. Sebebi ise, artan faiz oranlarıyla birlikte tüketim talebinin düşebileceği ihtimalidir. Tabi emin olmak için 1-2 çeyrek beklememiz gerekecektir…
Yeni konut fiyatları çok mu farklı?
Yeni konut fiyatları endeksinde de durum çok farklı değil. Yukarıdaki normal konut fiyatı endeksi ile karşılaştırıldığında neredeyse birebir bilgiyi yansıtmaktadır. Bazı analistler özellikle İstanbul’da gayrimenkul arzının patlamasından kaynaklı fiyat artışının olduğunu söylemiş. Fakat her ne olursa olsun büyük bir kısmının talepten kaynaklandığını düşünüyorum. Diğer taraftan avantajlı olduğumuz noktalardan bir tanesi de Türkiye’nin yasalarla birlikte yabancılara gayrimenkul satışının sınırlı olmasından kaynaklanıyor. Bu sayede konut fiyatları sınırlı kalmakla birlikte, endeksin çok hızlı yükselmesinin önüne de geçmektedir.